Kilo Vermede İyi Bir Sonuç İçin Doğru Bir Referans Noktasından Yola Çıkmak Gerek...

Evet arkadaşlar, test sonuçlarımı aldım. Endokrin ve metabolizma hastalıkları test sonuçlarına göre maaşallahım var, tıkır tıkır çalışıyor bedenim. Allaha bin şükür  saat gibiyim J

Şimdi bu noktada artık sağlığımızdan kaynaklı bir kilo alma olmadığını netleştirdik.... O zaman neler yapmamız gerek...Ben size bugün aldığım doktor tavsiyelerini yazacağım kısaca;

1-      Vücut kitle indeksim alındı. Burada kas oranım yoğun çıktığı için bana daha çok “OT” yemem gerektiği salık verildi. Yalnız önemli bir nokta  sebzeyide tarlasıyla yemeye kalkmıyoruz az tüketiyoruz. J

2-      Alkol konusunu özellikle vurguladı doktor...kalorisinin çok yüksek olduğunu ve vücudun bunu sporla bile yakamadığını depoladığını söyledi ! Alkol tüketimi olan arkadaşlar dikkat, açta kalsanız o göbeği veremiyebilirsiniz, alkolü neymiş bırakıyormuşuz ya da en hafzla 2 haftada 2 kadeh içiyormuşuz ;)

3-      Hareket çok önemli... yağ yakımı çalışmalarında mutlaka orta alt sınır bir tempoda cardio çalışması yapıyoruz. Cardioda süreler önemli 15-25dk yapılan bir kardio aslında pekte kardio sayılmıyor. Bu konu üzerinde ayrı bir yazı yazacağım. Ve etkili sonuç için spor  öncesi/sonrası  beslenme ilişkisinide açıklayacağım...

4-      Liste yöntemi yapın.  Diyetisyene gitmeden önce 1 hafta boyunca yediğiniz her şeyi satır satır yazın. Ama bu normal beslenme düzeninizde olsun.

5- Kesinlikle ve kesinlikle gece yemek & abur cubur tarzı şeyler yemeyin. Yapabiliyorsanız en geç saat 18.00 de yiyin sonra ufak bir fındık fıstık olabilir çok az saat 20.00-20.30 civarı. En yoğun kilo alma yatmadan önce yenen yemekler ve içilen içecekler sebebiyle alınıyor. Bunu hiç unutmayalım !

 

Benim tavsiyem imkanı olan arkadaşlar mutlaka önce gerekli hormon testlerini yaptırsın ve sonuçlarıyla birlikte bir diyetisyene gitsin. Çünkü standart diyetler uygulayarak sağlıklı zayıflamak mümkün değil. Her bünyenin ihtiyacı farklı. Bunların doğru teşhisi gerekli.

Ben okulda bu konular üzerine eğitim aldığım için kendi programımı kendim hazırlayacağım. Programımı ve sonuçlarınıda sizlerle paylaşacağım ...

O zaman.... motivasyonumuz tam bir şekilde bu işe başlıyoruz J Eski güzel bedenlerimiz fecebook anı resimlerimizde kalmasın J

Size ekte hastaneden aldığım beden kitle indeksi verisini paylaşıyorum. Başlangıç kilom ve yağ-kas dağılımım... gelişmeleri takip açısından 3 haftada bir ölçüm alıp paylaşacağım sizlerle.

Sizlerede bu şekilde ilerlemenizi tavsiye ederim.

KARAR VERDİM, BU KEZ BAŞARACAĞIM! BİR DİSİPLİN VE FARK EDİŞ HİKAYESİ ! YAZI 1

Yaşamak mı? Yaş mı? Metabolizma mı? Yaşam Tarzı mı? ......

Hangimizin başına gelmemiştir ki ilerliyen yıllarla beraber yağlanıp-göbeklenmemiz...o filiz gibi bedenlerimizi geçmişte bırakıp bir ağaç gövdesi gibi kalınlaşmamız....

Ve karşımıza geçen bir takım kişilerin “eeee bu yaştan sonra metabolizma yavaşlıyor tabii... duruyor tabiii.... “ demeleri

İŞTE BEN, BUGÜN BU SÖZLERE SAVAŞ AÇIYORUM!

Yaşım 40, bundan 2 bilemedin 3 yıl öncesine kadar 53 kilo iken şu an 70 kiloyum... insanların verdiği tepkiler hep aynı.... sürekli yaşlanmaktan ve metabolizmanın durduğundan bunun doğal bir süreç olduğundan bahsediyorlar! Bense bugün bu ilk yazımla bu doğal sürece savaş açıyorum.... çünkü ben bunun doğal bir süreç olmaktan ziyade “kullanıcı hatası” olduğunu düşünüyorum...

Üç yıl öncesine kadar günlük olarak en az 3-4 saat spor yaparken bugün oturduğum masada ömrümü tüketiyorum....spor sıfır.....

Bundan 3 yıl önce sosyal bir çevrem var ve boş zamanlarımda tatillere çıkar arkadaşlarımla gezerken bugün sosyal hayatım sıfır.... arkadaş sayım bir elin parmaklarından az!

Bundan 3 yıl önce alkol kullanımım yok sınırındayken şu an 2 birada olsa haftada 3 bazen 4 kez içiyorum .....

Bundan 3 sene önce mesaiden saat en geç 18.00 gibi çıkarken şimdi bazen sabahladığım oluyor ofiste ve bu sabahlamalar 10-15 günü bulabiliyor ayda .....

Ben spor akademisi mezunuyum, daima fit ve iyi bir fiziğim oldu .... bu yaşam tarzı değişikliğinin bende büyük bir çakılma yarattığı kesin :( Ama yinede  çok şükür ki hala aktif spor yapabilecek kapasitedeyim....

O zaman !

Yarın yeni bir gün olacak!

Sabah, endokrine gidip gerekli testleri yaptıracağım. Öncelik şu dillere destan “metabolizma “ sorunlarının teşhisi.... şayet bu efsane doğru ise ilk olarak onun  tedavisi gerek.

Akabinde sağlık sorunumun oluşuna ya da olmayışına göre kendime diyet ve spor programı hazırlayacağım.... buradan bana katılmak isteyenler varsa gelsin, birlikte zayıflayalım 😁

Yıllarca fit bir haldeyken insanları forma sokmaya çalışırken ne boş laflar sarfettiğimi ve karşımdakini ne kadar anlamadığımı henüz fark ettim...çünkü şu an ben de onlarla aynı taraftayım...

Şişman bir insanın psikolojisini, sınırlılıklarını biliyorum....  😇

O zaman zayıftan şişmana, şişmandan zayıfa hadi yeni bir dönem başlatalım 😊 Hatta zayıftan ziyade FİT olalım 😎 Yeterince zayıf, yeterince kilolu ve ideal bir kas dağılımı olsun hedefimiz 😉 Sıskalıkta haz ettiğim bir durum değil açıkcası 😜

İŞ HAYATI, KADIN, ERKEK,FEMİNİSTLER,ERKEK ANNELERİ YAZI 1

İŞ HAYATI, KADIN, ERKEK,FEMİNİSTLER,ERKEK ANNELERİ YAZI 1

Çevremde gördüğüm bir çok kadın iş hayatının ağır yüklerini sırtlanmış, kadın kimliğinden-doğasından vazgeçmiş bir şekilde, vahşi  rekabet ve iş koşulları altında “ayaklarının üstünde durmak, kendine yetmek” söylemleri ile kendini teselli ederek yok oluşunu seyretmekte....

Hep kızmışımdır feministlere.... hiçbir zaman da onları anlayamamışımdır bir kadın olarak. Neden doğanın kadına vermediği bir gücün yükünü taşımakta ısrarcı oldukları konusu hep kafamı kurcalamıştır.

Günümüz erkekleri zaten çoğunlukla hazırcı, çıt kırıldım. Sorumluluk alma konusunda isteksiz ve yetersizler. Feminizm değilmidir bu erkeklerin ekmeğine yağ süren?.... “kadın-erkek eşittir” söylemiyle tüm iş yükü kadına kalmamış mıdır? Önce çoğu erkek anneleri pışpışlamıştır oğullarını, bir biblo gibi yetiştirmişlerdir, bir süs eşyası gibi ...sonrada cabbar feminist kızlarımız-hanımlarımız her işi ben yaparım diye atlayarak bu erkeklerin genetiği ile oynamamışlar mıdır?

Nerede o eski, “eşimin yeri evi, ben çalışır evime bakarım” diyen yağız-babayiğit delikanlılar? Şimdikiler bir ampul değiştirmeyi bile zor beceriyor...

Bir kızla ciddi bir ilişki düşünecekse önce işini, gelirini, maddi durumunu araştırıyor...evi-arabası var mı, ailesinin maddi gücü nasıl? Eskiden de böyle miydi? Ya da böyle olanlar vardıysada bu kadar ayyuka çıkmış mıydı? Artık her 10 erkeğin neredeyse 9 u böyle .....Hayat müşterek sözü altında kadına yükleri yıkmanın peşinde !